Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi'nde basın açıklaması yaptı.

Özel'in konuşmasından bazı satır başkaları şöyle:

"Dün Trabzon’da Volkan Konak’a vedamızdan sonra Ankara’ya geldim. Yeni bir olağanüstü gelişme olmadığı taktirde Olağanüstü Kongre'mizi yapmak için Ankarada'yız. İlk sözüm Olağanüstü Kongre'mizle ilgili hem bir netleştirme hem de bir çağrı içerecek. Çünkü biz bir telaş içindeyken partiye kayyum atamak için bütün Asliye Hukuk  Mahkemelerini deneyenler CHP'nin  ön seçim kararlığınını da gördüklerinde  ön seçimi yaptırmamak üzere bir takım kirli işbirliklerine de girerek kayyum atamaya kalktıklar partiye.Bunu Cuma günü mesai saatlerinde yapmış olduğumuz ve kabul edilen başvurumuzu size Cuma akşamüstü o kayyum tebligatı olanaklı olmayacak şekilde duyurduk.Olağanüstü kongrremizi gerçekleştireceğiz.

Bu kurultay Pazar günü yapılacak ve bu kurultayın  kapalı yapalıcağı sadece delegelerle yapılacağı seyirci alınmayacağı gibi bir bir çok saçma sapan iddia var.  Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapacağız. Salon  1.800 kişilik, delegemiz 1.300 kişi, bir kere misafirler 500 kişi,misafirler seyirciler, onur konukları, yurtiçinden yurtdışından konuklarımız olacak.  Hiçbir erişim engelinin olmadığı öyle sanki  biz bize kapalı yapacakmışız gibi kapalı, bütün üyelere açık bir kurultay.

Tek gündem maddesi var, oda seçim, bu yüzden de eğer bir aday varsa bir konuşma, birden çok aday varsa birden çok adayların konuşması var.Bunun dışında bir konuşma yok kurultayda.

Bu hukuki bir zorunluluk, ama bu konuşmayı, formalite konuşmayı içerde yaptıktan sonra Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin önünde öyle içerdeki gibi 800 kişiye değil, 100 binlere konuşacağız. Bu yüzden 81 ilden üyelerimizi,vatandaşlarımızı, Ankara'yı çok sevenleri, demokrasiyi çok sevenleri, meclisi çok sevenleri, herkesi,bilhassa gençleri genç arkadaşları, partli partisiz, CHP'ye oy vermiş vermemiş, verecek,vermeyecelk ama demokraside buluştuğumuz tüm gençleri,sosyal demokratları, muahafazakar demoktratları, milliyetçi demokratları, kürt demokratları, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ne beklioyruz.Esas kurultay konuşmamız, 10 binlere,100 binlere orada olacak.Her haftasonu bir "Ekrem İmamoğlu'na Özgürlük" mitingi yapacağız. Gelecek hafta sonu da olacak bu hafta sonu da. Mitingi elbette en temel talebi ve teması olan cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ve tüm arkadaşlarımıza özgürlük olcak.

Kayyum rezalatini gündeme getirenlere bunu aklından geçirenlere CHP kongresine laf edenlere delegelerimiz sandıkta milletimiz de hem ekranları başında hem de Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nin önünde gerekli cevabı verdiler. Bu çağrı ne basına kapalıdır. Ne üyeye kapalıdır. Herkese açıktır. Ama salonda 1.300'ün üzerinde delegemizin yerlerini almasını sağlayacağız.Onun dışında seyirciler izleyiciler, takip etmek isteyenler için o salonun yetmediği yerde yan salonlar, benzer salonlar dışarıda büyük bir büyük coşkuyu yaşayacağımız bir süreç olacak. Kurultay sabah 10.00'da başlıyor. Saat 16.00 gibi kurultayın içindeki formal kısımlarını tamamladıktan sonra vatandaşlarımızla buluşmayı ümit ediyoruz.  

Siyasi tarihimizde kara bir leke olarak geçen 19 Mart darbe girişiminin, başarısız  darbe girişiminin üzerinden tam 15 gün geçti. Şüphesiz darbeler iktidara karşı yapılır. Askerler yapıyorsa askeri darbedir. Hükümet yetkililerinin elinde bulunanlar, darbeye karışıyorlarsa bunun adı sivil darbedir. Bu sivil darbeler böyle yapılanları çoğunlukla geldikleri sandıkla gitmek istemeyenler için demokrasiyi araçsallaştırıp günü geldiğinde demokrasiyle gidecekleri zaman buna direnmek isteyenlerin kalkıştıkları bir darbe türüdür.  

Her zaman tankla tüfekle olmaz ama zihniyet aynı zihniyettir. Milletin kararına saygısızlık. Bu yaşadığımız darbe daha önce yaşanan darbe girişimlerinden farklı olarak, vatandaşın bir sonraki tercihine yapılmış bir darbedir.Kendi rakibine yapılmış bir darbedir. Üç kere yarışıp da yenemediği, ilçeyi de sayarsak dört kere yenildiği, bükemediği bileği kırmak üzerine yapılmış bir darbedir, darbe girişimidir. Ekrem İmamoğlu'nun önünü kesmek için yapıldığı konusunda  tam bir mutabakat var.   

Bu darbe Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarışmaktan korktuğu, Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına kendisinin rakibine yaptığı bir darbedir. Selefin halefe yaptığı bir darbedir. An itibariyle bu darbe başarısızlığa uğramış olsa da mekaniği şuanda da devam etmektedir."